3 Ocak 2019 Perşembe

HÜZÜN

hüzün ki en çok yakışandır bize
belki de en çok anladığımız

biz ki sessiz ve yağız
bir yazın yumağını çözerek
ve ölümü bir kepenek gibi örtüp üstümüze
ovayı köpürte köpürte akan küheylan
ve günleri hoyrat bir mahmuz
ya da atlastan bir çarkıfelek
gibi döndüre döndüre
bir mapustan bir mapusa yollandığımız

biz, ey sürgünlerin nâzım'ı derken
tutkulu, sevecen ve yalnız
gerek acının teleğinden ve gerek
lâcivert gergefinde gecelerin
şiiri bir kuş gibi örerek
halkımız, gülün sesini savurup
bir türkünün kekiğinden tüterken
der ki, böyle yazılır sevdamız

hüzün ki en çok yakışandır bize
belki de en çok anladığımız
HİLMİ YAVUZ


Sustum!
Ki incecik bir hüzündü yüzüm.
Yakıştı yaşadığıma, yaşamadığıma..

ŞÜKRÜ ERBAŞ


gözyaşına dök yağmuru
düş uçacak bahara doğru
yollar açılıp konuşacak
mutlu edeceğim yokluğunu

huyumdur hep ölürüm
nice aşklara bölünürüm
ayımdır hep tutulurum
nice ışıkla korunurum

hüzün kovan kuşu gelmiş
gecenin yanağına konuvermiş
ay tenli aşık şarkıma
karşılık vermiş

ışığım içimden gelir
yani gölgem kendimden
aşktır ölümden güzel olan
bak ve gör yaşam düşlerdedir

huyumdur hep dirilirim
nice dağlardan dökülürüm
ayımdır hep kararımım
nice öpüşle aklanırım

hüzün kovan kuşu gelmiş
gecenin yanağına konuvermiş
ay tenli aşık
şarkıma karşılık vermiş

DÜŞ SOKAĞI SAKİNLERİ