18 Temmuz 2017 Salı

Sendikamın diyemeyeceğim. Gönül bağım koptu kopacak. Dayanışma maksatlı ödenti kesintisinden ibaret bundan sonra tüm ilişkim. Zaten bir asker ve polis şehit olsa çatışmada, sanki bir köpek ölmüş, hiç oralı değiller. Korucu şehit olsa işbirlikçi ve satılmış ilan etmemek için zor tutuyorlardır kendilerini. PKK çocuk veya sivil öldürse taraflara itidal çağrısı yaparlar. Adı eğitim sendikası ama okula, öğretmene, öğrenciye bir saldırı olsa tarafsızlık abidesi kesilip çatışma ve şiddet ortamı bizi bu noktaya getirdi derler. Operasyonlar sırasında örgüt üyeleri ve sempatizanları ölümler, yaralanma, baskı, gözaltı ve tutuklama nedeniyle sıkışacak olursa miting, yürüyüş, iş bırakma, barış çağrısı, çocuklar ölmesin temalı romantik şirinliklerle medyayı ve kamuoyunu harekete geçirirler. Hele de saldırıyı yapan belli olmasına rağmen "kimden gelirse gelsin" demezler mi! Pes artık...
Ne yani!?
Adamlar 40 yıldır bu milletin kılcal damarlarına varana kadar sızıp zehirlemediler mi?
Soruları çalıp, askeriyeye, adliyeye, emniyete sızıp yerleşmediler mi?
Medyalarında, okullarda, iş yerlerinde algı operasyonları çekmediler mi?
İş dünyasında, esnaf ve ticaret adamlarına tuzak ve tehditlerle şantajlar kurmadılar mı?
Kumpas davalarıyla Atatürkçü vatanseverleri temizleyip yerlerine doluşmadılar mı?
Hain darbe girişiminden birkaç ay öncesine kadar "asker darbe yapacak" demiyorlar mıydı?
Neymiş, "iktidar da bulaşmış mış" olabilir, siyaset seçimle gelir, seçimle gider. Halkın teveccühü şimdilik bu yönde, değişirse halk değiştirir. Kontrollü, planlı, örtülü sıfatlarıyla hainlerin diliyle konuşmuş olmuyor musunuz?
Ne yani, halkın üzerine ateş açıp yüzlerce canı almadılar mı, hala mahkemelerde inkar ve saptırma yoluna gitmiyorlar mı?
Bu kadar da kör olunmaz...
İhanete bu kadar da yol verilmez. AKP düşmanlığı yapacağım diye hainlere bu kadar da prim verilmez. Terör örgütleriyle mücadelesine destek olmuyorsunuz madem bari köstek olmayın. Hainler ile iç ve dış destekçileri hala pusuda, sinsi basit, gizli açık mesajlar, film, sinema, tişört vb söylemlerle kadrolarını bir arada tutmaya çalışıyorlar. Dış güçler de buradan hala bir umut içerisinde ülkemizi çökertmeye çalışıyorlar. Dışarıya karşı birlik ve beraberlik görüntüsü verebilirsek onlar da bu terör örgütlerinden umutlarını keseceklerdir. Bu süreçte dört cephede yedi düvele karşı mücadele eden devletimizin (İktidar, hükümet her neyse, sonuçta seçilmiş meşru görevde bir yönetim) yanında olmalıyız. Ülkemizi azgın sulardan durgun sulara çıkardıktan sonra tekrar yasal zeminde muhalifliğinize başlarsınız.
Kritik soru şu: Dünyada bu işler nasıl oluyor?