17 Temmuz 2019 Çarşamba

Sağcı ve dindar bir ailede ve çevrede doğdum ve büyüdüm. Solcu, sosyal demokrat ve çeşitli sol fraksiyonların çevresinde kendimi yetiştirdim. Hatay, İstanbul ve İslahiye gibi yerlerde öğretmenlik yaptım. 42 yaşında birisiyim.  Artık bu yaşta anladığım kadarıyla ülkemizin %90'ının Müslüman, %80inin Türk, %70inin Sünni, %60ının sağcı, %50sinin dini hassasiyetleri yüksek ve belli cemaatlere mensup olduğunu bilerek ve görerek ve anlayarak ve anlayışla karşılayarak ve kaşımayarak ve dolayısıyla kaşınmayarak ona göre siyaset yapmalı, yeni siyaset üretmeli, ona göre söylem geliştirmeli ve ona göre dil kullanmalıdır.
Şimdi lanet okuduğumuz bu fetöye bir zamanlar bu milletin çoğunluğu öyle yada böyle teveccüh gösteriyordu. Çocuklarını dershane, yurt ve okullarına göndermek için sıraya giriyordu. Gazete ve dergilerine büyük bir iştahla abone oluyor, büyük bir keyifle dizi film ve programlarını izliyordu. Derneklerine yardım ediyor, bankasına kolundaki bilezikleri sıyırıp paralar yatırıyordu. Tartışma programlarındaki algı operasyonlarına prim veriyor, ordumuza kumpas oyununa inanıyor, yargıyı ele geçirme anayasa referandumuna evet oyu veriyordu. Kıytırıktan memurluk, görevde yükselme ve yöneticilik için örgütün elemanlarına görünmek ve yalakalık yapmak gerekiyordu. Daha siyasi ayağına sıra gelene kadaaaar... Oohooo!
Nereden başlamalı? Tabandan, tabandan...
Kendisine böylesine taban bulamayan hiçbir siyasi hareket ve iç veya dış destekli örgüt bu topraklarda barınamaz.
Magandalara karşı hoşgörülü, eğitimli insanlara karşı acımasız olan tek parti rejimi, biat etmeyen mizahı cezalandırdığını zannediyor ama, kendi karikatürünü kendi elleriyle çiziyor aslında!
15 Temmuz da tarihimizdeki dönüm noktalarından biridir. Atatürk de zamanında mücadele etmişti. Bu fetö gibi işbirlikçi, hain, din adamı, dindar kılıklı bir çok kişiyi tasfiye etmiş, idam etmiş, yurt dışına sürmüştü. Bırakaydı da o gerici kadroların iktidarı devam mı etseydi?

15 Temmuz 2019 Pazartesi

15 Temmuz 15 Temmuz

Şimdi lanet okuduğumuz bu fetöye bir zamanlar bu milletin çoğunluğu öyle yada böyle teveccüh gösteriyordu. Çocuklarını dershane, yurt ve okullarına göndermek için sıraya giriyordu. Gazete ve dergilerine büyük bir iştahla abone oluyor, büyük bir keyifle dizi film ve programlarını izliyordu. Derneklerine yardım ediyor, bankasına kolundaki bilezikleri sıyırıp paralar yatırıyordu. Tartışma programlarındaki algı operasyonlarına prim veriyor, ordumuza kumpas oyununa inanıyor, yargıyı ele geçirme anayasa referandumuna oy veriyordu. Kıytırıktan memurluk, görevde yükselme ve yöneticilik için örgütün elemanlarına görünmek ve yalakalık yapmak gerekiyordu. Daha siyasi ayağına sıra gelene kadaaaar... Oohooo!
Nereden başlamalı? Tabandan, tabandan...
Kendisine böylesine taban bulamayan hiçbir siyasi hareket ve iç veya dış destekli örgüt bu topraklarda barınamaz.

5 Mart 2019 Salı

3 Ocak 2019 Perşembe

HÜZÜN

hüzün ki en çok yakışandır bize
belki de en çok anladığımız

biz ki sessiz ve yağız
bir yazın yumağını çözerek
ve ölümü bir kepenek gibi örtüp üstümüze
ovayı köpürte köpürte akan küheylan
ve günleri hoyrat bir mahmuz
ya da atlastan bir çarkıfelek
gibi döndüre döndüre
bir mapustan bir mapusa yollandığımız

biz, ey sürgünlerin nâzım'ı derken
tutkulu, sevecen ve yalnız
gerek acının teleğinden ve gerek
lâcivert gergefinde gecelerin
şiiri bir kuş gibi örerek
halkımız, gülün sesini savurup
bir türkünün kekiğinden tüterken
der ki, böyle yazılır sevdamız

hüzün ki en çok yakışandır bize
belki de en çok anladığımız
HİLMİ YAVUZ


Sustum!
Ki incecik bir hüzündü yüzüm.
Yakıştı yaşadığıma, yaşamadığıma..

ŞÜKRÜ ERBAŞ


gözyaşına dök yağmuru
düş uçacak bahara doğru
yollar açılıp konuşacak
mutlu edeceğim yokluğunu

huyumdur hep ölürüm
nice aşklara bölünürüm
ayımdır hep tutulurum
nice ışıkla korunurum

hüzün kovan kuşu gelmiş
gecenin yanağına konuvermiş
ay tenli aşık şarkıma
karşılık vermiş

ışığım içimden gelir
yani gölgem kendimden
aşktır ölümden güzel olan
bak ve gör yaşam düşlerdedir

huyumdur hep dirilirim
nice dağlardan dökülürüm
ayımdır hep kararımım
nice öpüşle aklanırım

hüzün kovan kuşu gelmiş
gecenin yanağına konuvermiş
ay tenli aşık
şarkıma karşılık vermiş

DÜŞ SOKAĞI SAKİNLERİ