19 Ocak 2017 Perşembe

Yeni Müfredatın Değerlendirilmesi: Görüşler ve Öneriler

TC İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK 8
TASLAK MÜFREDAT DEĞERLENDİRMESİ


"Coğrafya kaderdir." demiş, İbn-i Haldun; tarih ise kaza! Ve tarih ayrıca toplumsal ve siyasi olayların deney laboratuvarıdır. Ülkemizin şu günlerde yaşadığı bir çok sorunun çözüm yolları aslında tarihtedir. Bundan yüzyıl önce de benzer sorunları yaşadık ve bir büyük milli mücadele ve milli birlik ve beraberlik ve dayanışma ruhuyla kurtulduk. Ve yıkıntılar arasından, ateş çemberlerinden geçerek yeni bir devlet kurduk. Atatürk ilke ve inkılapları sayesinde de çağdaş ve medeni dünyada yerimizi aldık.
Yani tarihsel süreç ve olaylar, yaşadığımız acı tatlı deneyimler bize bu coğrafyada yaşamanın reçetesini elimize tutuşturdu. Bir çok mazlum millet de bu reçeteyi iyi kötü bir şekilde uygulayarak bağımsızlığına kavuşmuş ve onlar da ülkelerini geliştirmek adına yenilikler yapmışlardır.
İşte tam da bu noktada TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi, geleceğimizin teminatı çocuklarımızın yerel, milli ve evrensel bir tarih ve coğrafya bilinci içerisinde yetiştirilmesi için bir fırsat olarak görülmelidir. Konu ve kazanımlar, her türlü ön yargıdan, kinden, hesaplaşmadan ve küçümsemeden uzak bir anlayışla, geniş çaplı bir şekilde, dönemin şartları göz önüne alınarak verilmelidir.
Bu ders özellikle 8. sınıfta verilmesi yerinde olmakla birlikte ilkokulun ve ortaokulun her seviyesinde peyderpey verilmelidir. Örneğin; 5. sınıfta Atatürk'ün ailesi, çocukluğu okuduğu okullar (kurum-grup vb ilişkilendirilerek) verilebilir. 6. sınıfta aldığı görevler, yaptığı savaşlar liderlik yönü vb verilebilir. 7. sınıfta yaptığı inkılaplar ve ilkeleri verilebilir. Çünkü çocuklar 8. sınıfa geldiklerinde bu dersi ilk kez gördükleri için kavramakta zorlanıyorlar. Bu da onların ve biz Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin başarılarını olumsuz yönde etkiliyor.
Son olarak, 9. sayfada verilen kazanım sayıları ve oranları tablosunda kazanım saatleri gözden kaçmış zannedersem, taslak programa onu da eklerseniz daha kolay bir değerlendirme olurdu.
Kazanımlar kısaltılmış ve konular azaltılmış, belki güzel olacak ama kazanımların kaç saat süreceği tabloda gösterilmemiştir. Ayrıca 1. üniteye eklenen Osmanlı'daki yenileşme hareketleri ile Avrupa'daki gelişmeler konusu yaklaşık 500 yıllık bir zaman dilimini kapsamaktadır. Nasıl altından kalkacağız? 7. sınıflarda işlenmesi işimizi kolaylaştıracaktır belki ama gene de bu kazanıma ayrılan saat yeterli olmazsa istenilen düzeyde kavratılamaz. Bu ünite de Atatürk'ten başka diğer kahramanların da doğumundan(!) bahsedilse iyi olur.
4. ünitede Atatürk ilke ve inkılapları bir takım alanlar şeklinde kategorize edilerek verilmiş. Gerek var mıydı bilmiyorum. Ancak kronoloji göz ardı edilmiş. İnkılaplar tamamen kronolojik sıralama halinde verilmelidir. Dönemin şartları ve sebep - sonuç ilişkisi içerisinde verilmelidir. Hangi alanlarla ve hangi ilkeyle ilgili olduğu çeşitli etkinliklerle öğrencilere buldurulmalıdır. Ayrıca, şu anki müfredatta olduğu gibi ilk önce Atatürk'ün fikir ve düşüncelerini oluşturması anlatılmalı, sonra ilkelere geçilmeli, daha sonra da kronolojik olarak inkılaplar anlatılmalıdır. Sonra da sahip çıkılması, devamlılığının sağlanması ülkemize faydası, örnek alan ülkeler konuları işlenmelidir. 5. üniteye halk evleri, kültür devrimi çabaları da eklenmelidir. Hiç gocunmadan, hesaplaşmadan kaçınarak ülkemizin geri kalmışlıktan kurtulması için yapıldığı samimiyetle anlatılmalıdır.
6. ve 7. üniteler yeterli olmuştur. Kısaltılması ve TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinin çok partili hayata geçiş ile birlikte bitirilmesi yerinde olmuştur.
Teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim. İnşallah hayırlısı olur.


Hilmi DERVİŞOĞLU
Sosyal Bilgiler Öğretmeni



SOSYAL BİLGİLER 5-6-7-8
TASLAK MÜFREDAT DEĞERLENDİRMESİ


Madem 4+4+4 eğitim sistemine geçtik, sosyal bilgiler dersi de bu sisteme uygun olarak yapılandırılmalıydı. İlkokul 4. sınıfta Sosyal Bilgiler diye bir ders olmamalıdır. Somut işlemler döneminde olan çocukların tamamen soyut kavramlardan ibaret olan bir dersi algılamaları ve kavramaları çok güç olmaktadır. İlkokul kısmı Hayat Bilgisi dersi olarak devam edegelmeli ortaokula geçtiklerinde ayrı bir ders/disiplin olarak Sosyal Bilgiler ile karşılaşmaları gerekir. Ve yapılandırmacı bir anlayışla 5. sınıftan 8. sınıfa kadar verilmelidir. Yani 8. sınıfta TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersine ek olarak bir de Sosyal Bilgiler 8 dersi olmalıdır. Yerelden evrensele doğru... 5'te yerel; 6'da bölgesel; 7'de ulusal; 8'de evrensel konular çerçevesinde tarih ve çoğrafya konuları verilmelidir.
5. sınıf kazanımları sadeleştirilmiş; güzel olmuş aslında ama 1. ünitede Atatürk'ün doğup büyüdüğü yer, ailesi ve okuduğu okullar verilebilir. Ayrıca bu seviyedeki öğrencilere Sosyal Bilimler diye ayrı bir disiplin ile ilk kez karşılaşacakları için mevcut müfredatta verildiği gibi sosyal bilim dalları, sosyal bilimlerin faydaları verilmelidir. 2. ünitedeki Anadolu ve Mezopotamya uygarlıkları ile ilgili kazanım bu sınıf seviyesine uygun olur mu bilmem ama kendi yaşadıkları çevredeki kalıntıların farkına varmalarını sağlayacak kadar verilebilir.
6. sınıflarda tarih şeridini öğretiyorduk, sanırım bu konu çıkartılmış; peki nasıl öğrenecek çocuklar? Tekrar geri eklenmeli... Ayrıca 1. ünitede Atatürk'ün aldığı görevler (roller); 7. ünitede de yaptığı savaşlar ve anlaşmalar verilebilir. Ayrıca konum, ölçek vb konular kaldırılmış! Peki ne zaman, nasıl öğrenecekler? 6. sınıfın ilk döenminde veriliyordu biraz kavramakta zorlanıyorlardı tamam ama yine bu sınıfın son ünitelerinde verilebilirdir.
7. sınıflarda Osmanlı devletinin kuruluşundan yıkılışına kadar sadece siyasi olaylar savaşlar fetihler dönemsel olarak verilmelidir. (kuruluş, yükselme, duraklama, yıkılış) 4. ünitede doğudan batıya bilimsel ve teknolojik gelişmeler kronolojik olarak veya eş zamanlı tarih şeridi eşliğinde Osmanlı'ya etkileri ile birlikte verilmelidir. Ayrıca 6. ünitede Atatürk'ün yaptığı inkılaplar ve Atatürk ilkeleri de Osmanlı devletindeki yenileşme ve demokratikleşme çabalarının bir sonucu ve devamı olarak verilmelidir.
8. sınıflara Sosyal Bilgiler diye bir ders eklenmelidir. Sosyal Bilgiler dersinde ise 5,6,7. sınıflara ek ve devamı olarak bölgesel sorunlar (Komşular, Kafkaslar, Ortadoğu, Balkanlar, Kıbrıs, AB Türk cumhuriyetleri) verilmeli, Türkiye ve dünya coğrafyası, temel uzay bilgileri, Atatürk'ten sonra Türkiye, İkinci Dünya Savaşı, Uluslar arası kuruluşlar, Türkiye'deki demokratikleşme çabaları ve darbeler, insan hakları ve vatandaşlık temel bilgileri, anayasa ve Uluslar arası hukuk, basın ve medya, sosyal medya ve yazılım, sivil toplum ve örgütlenme vb konular yer almalıdır.
Bu şekilde öğrenciler ortaöğretime, sosyal bilimlerim temel olgu ve kavramlarını kazanmış olarak geçeceklerdir. Mevcut haliyle 8. sınıfta bir sosyal bilgiler dersi olmadığı için, çocuklar liseye tarih ve coğrafya alanında gerçekten yetersiz bir şekilde geçiyorlar.
Hayırlı olması temennisiyle, iyi çalışmalar dilerim.



Hilmi DERVİŞOĞLU
Sosyal Bilgiler Öğretmeni

11 Ocak 2017 Çarşamba

Yangın yangın bakışların
Saçların rüzgar rüzgar
Savur alevini yansın
Gözlerine konan turnalar
Gözlerine düşen damlalar

2 Ocak 2017 Pazartesi

Kötüsünüz oğluuem!
Şu insanların yüzündeki masumiyeti görmeyecek kadar kötü ve kör...
İşimize, emeğinize saygınız yok bilirdik emmeeeee;
Acımıza saygınız da yokmuş!
Yok oğluuem, yitiksiiz oğluuem siz!
Bir çocuğun başını okşamamış,
çocukla birlikte emeklememiş,
çocukla çocuk olmamışsıez ogluuem siz.
Cebinizden şeker çıkartıp da verdiniz mi lan bir çocuğa?
Lan oğluuem var yaaaa; şiir miir bilmezsiiez tamam da küçükken size kimse masal anlatmadı mı?
Nerde büyüdünüz lan siz?
Bakın ulan şu ölenlerin yüzüne!
Beyin yok kafa tasınızın içinde, bilirdik emmeeeee, yürek de mi yok oglum sizin gögüs kafesinizin içinde?
Hiç mi hissetmediniz insan olduğunuzu?
Barut kokusu akışkanlık mı yaptı burnunuzda, hiç sızlamadı mı burnunuzun direği sevgili özlemiyle?
Oglum siz uçurtma da mı uçurmadınız?
Kötüsünüz oğlum işte!
Kötü, çirkin, korkak...
Şiir bilmez, türkü bilmez...
Bir köpeğin başını da okşamamışsınızdır kesin, bir kediye de mi gülümsemediniz?
Lan ooğlum var ya, yumurta vermese tavuklara bile sofra silkelemezsiniz?
Gidin oğlum lan, bitin artık!
İğrenç herifler!
Adam değilsiniz oğlum siz!

1 Ocak 2017 Pazar

Benim yeni yılımı kutlayabilirsiniz.
Çekinmeyin.
Yeni bir takvim astım duvara.
Yeni planlamalar yaptım.
Hesaplar, ödemeler falan...
Dünyamız, milattan öncesini bilmem ama sonrasında 2016 tur atmış, 2017'nci turuna başlamış... Daha ne olsun... Güzel olsun, iyi olsun, umut olsun... Dua niyetine dilekler bunlar, neyin peşindesiniz?
İsteyen eğlenir, isteyen kutlar, isteyen uyur size ne?
İnadına kutlu olsun, beyinsizler!
Söylemeden geçemeyeceğim!

Geçenlerde bir HDP'li milletvekili meclis kürsüsünde "... Gelin Kur'an'da birleşelim, sizi Kur'an'ın yoluna davet ediyorum..." gibi bir şeyler söyledi. Ulan var ya bu dini herşeye maske ediyorsunuz ya, ben de ona... Şaşırmıyorum aslında. Yakalandınız, sobe!
Siz değil misiniz, bölücülük ayaklanması çıkartıp yakalanınca "şey efendim biz aslında şeriat için kıyam eyleduk, kem küm!" diye g.tü kurtarmaya çalışan Şeyh Sait'in torunları!